Çağımızın başdöndüren seri üretimi bir yandan ucuzluk sağlarken öte yandan sıradan, tekdüze, kişiliksiz ve basmakalıp ürünlere bizi mecbur kılıyor. Evet kullanışlılar, işlevlerini layıkıyla yapıyorlar ve ucuzlar, ama ruhları yok. Belki de iflah olmaz
marka tutkumuz bundan kaynaklanıyordur: ruhsuzluğu örtmek.
İnternetin bir güzel tarafı sizi dünyanın öbür tarafında, belki normal hayat döngünüz içinde asla rastlaşamayacağınız insanlarla sizi biraraya getirmesi.
Lara Katherine de bunlardan biri. Lara elişi ürünler yapıyor; çuhadan duvar örtü ve halıları, yünden mantarlar, periler, folluklar, gerdanlıklar, kolyeler. Doğayla barışık yaşantısı endüstrileşmiş kakafoniden o kadar uzakta ki, sanki sanayi devrimi oralara hiç uğramamış gibi.
|
Yün Mantar | |
|
Sonbahar Yaprağından Peri | |
Benim favorim aşağıdaki oldu. Duvar halısı ya da askısı değil ama benzer bir heybeniz olsun istemez miydiniz?
|
Güneş batarken kamp ateşi |
İlişkili Yazılar:
0 comments:
Yorum Gönder